İçimden geldiği için, kendime kadar yazıyorum. Keşke gayem olsaydı; "güzel yazıyor" desinler diye. Biraz agresif olabiliyorum gayesi kendisi olanlara. Benim gayem kendim değil kendimden. Falan filan işte hoş geldiğiniz gecemin aydınlığına.
25 Şubat 2019 Pazartesi
SUS
Göğe bir senin gözlerinle bakabiliyorum
Uçan atlı karıncaların arasında
Senin beni bekle dediğin yer de
Senin gözlerinden sana doğru bakıyorum
Nasıldı beni sevdiğini söylememen
Sus gözlerin çok güzel bakıyor dersin bana.
Mavi ay altında göğe senin gözlerinden bakıyorum
Sus gözlerindeki çocuk susuyor
KARA ŞUBAT
Şubatı severdik
ısıtmamız gereken iki el var diye
Hatırlıyorum
Sonra o kadar soğudu ki şubat
Isıtacak eller kalmadı
Ellerimiz üşüdü
Kalbimiz
Buz olup da çıt kırıldım oldu kalbimiz.
Öyle bir Şubat ki
Rüzgar her estiğinde bir parça götürür kalp kırıntılarından.
Şubatta melekler geldi teselliye
Soğuğu ısıtmaya
Rüzgara bir fısıltı
Bir sır vermeye geldi
Sonra alıştırdı rüzgar, alıştı şubat
Sadece toz aldı götürdü rüzgar
Ellerimiz ve kalbimiz hala üşüyordu.
KİRLİ
O zaman izleyebilmeli insan sevdiğini
Her zerresinde gözleri bozuk bir nakışçı takılı kalmalı
Vitrin saflarında öbek öbek olan insanlar.
Vitrinde
sayfaları da dizebilmeli.
Tekrar düşününce insana fazla olgular düşünce.
Fazlalaşan
sadece karmaşa belki de.
Çok karmaşık bir düzen içinde
en temiz yolun hangisi
olduğunu
bulmak istiyorsa insan.
Bunun farkında vardıysa.
Bir daha
temizlenemeyeceğinin de farkına varmalı.
Belki de temizliğin
neyden ibaret olduğunun farkına varmalı.
O vakit arzuladığı ne varsa
ona bir adım daha yaklaşmalı.
Dağlanan kalpler
yüreksiz bedenler
dünyayı kirlettiği kadar
temizleyebilmeli.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)