14 Kasım 2020 Cumartesi

Göremediklerim



Rutubet ve kömür kokan sabahın birinde yaşlı bir teyze kapımı açtı yüksek sesle görmedin mi evlat dedi

Korkunun ne olduğunu bilen çoğu insan, bu ses tonuyla sorulan anlamsız ve tehditkar soru karşısında sadece irkilirdi. Korkularınla yüzleşmiş olman,  bana karşı seni güçlü kılmaz der gibi, yüksek bir ses ile tekrar görmedin mi diyorum evlat sana hey dedi. 


Hey teyze hey yaşının getirdiği kalın ses ile öyle küheylan konuşarak beni korkutacağını mı sanıyorsun. Ben ne korkulardan ne acılardan ne eşiklerden ne dönüm noktalarından geçtim de geldim bu rutubetli ve kömür kokulu sabaha.

Hey teyze hey sen kendi gördüklerin ile benim göremediklerimi mi yarıştırıyorsun. Hey teyze hey sen benim görmediğimi mi sanıyorsun.

Rutubet ve kömür kokularının olmadığı sabahlarım oldu benim. Derin sessizlik içinde usul usul ilerleyen rüzgarın çarptığı yeşillerin sesiyle uyandım ben kaç sabaha. Sen benim görmediğimi mi sanıyorsun teyze. 

Haklısın görmedim senin karanlık gecelerin, maviden ve yeşilden ve sarıdan uzak olan gecelerin habercisi olduğunu görmedim. Gün ışığının aydınlığında saklanan ben, karanlık gecelerin hatırlatıcısını görmedim. 

Sarının bıkkınlığı senden 

Mavinin ve yeşilin yorgunluğu sende olduğumu göremedim. 

Haklısın teyze ben görmediklerimi yaşadım 


Duymadım mı sandın teyze sessizliğin sesini 

10 Ekim 2020 Cumartesi

Ne ki

Başının dönmesini bin bir tür alamet ile söyler bir tanı koyarsın. 
Aşıksındır peh derler 
Yolsuzsundur hadi yoluna derler 
Sarhoşsundur Ayaş’a bak derler. 
Kimileri kimilerinin ne dediğini umursar
Kimileri hiç umursamaz. 
Kimileri de umursaması gerekeni umursamaz. 

İnsanların hayatında en az 1 ve daha fazlası böyle insan olmalı. Olmadıysa olması için etrafına bir bakmalı. Baktı bulamadı mı bir daha bakmalı arkadaş olmalı önce. Sonra bulmalı. 
Varolanlar için, kıymet bilmeli. 
Ne dediğinden ziyade nasıl dediğine düşünmek yerine ne dediğini ruhuna işletmeli. Kimse için değil ha kendi hem de tamamen kendi için yapmalı. 

Bencilliğin nefretin hırsın ve dahi kötü fazlasının kötü olduğu her şeyin yoğunca yaşandığı şu yüzyılda, en az bir insan olmalı bir insanın hayatında. Olmalı olmalı da kıymette bilmeli. 

Kıymetin bilinmesinin istenmesi dahi bencillik baktığın önemli bir noktada. Şu yüzyılın haline baksanıza. 
Ağlar mısın güler misin? 
Ben dayanamam. 
Kalbim artık dayanamabilir bazı bencillik gibi kötülüklere. 
Ağlamak isyan etmek kavga etmek gibi şeylerin çözüm olmadığını da gördükten sonra, gerçekten kalbim kardırmıyor artık. 
Kalbim zihinlerin sığlığını da kaldırmıyor. 
Çekip gideceğim dediğim zaman da duruyorum bir düşünüyorum. 

Ne zaman ? 

13 Eylül 2020 Pazar

Hep Karanlık

Renklerin etkisi bilmeyen milyonlarca insan arasından yüz binlerlecesi tonunu dahi bilmiyor. Bilmediğini bilmeyen insanların en sevdiği renkler karanlık olmayan renkler. 

Sevginin ne demek olduğunu bilmeyen milyonlarca insan arasında yüz binlercesi sevmenin ne olduğunu bilmiyor. Bilmediğini bilmeyen insanların en sevdiği şey ise " seviyorum" demek. 

Kendine göre deliler gibi seven kişi, bilmediği sevgisi için sevdiğine zulmediyor. 

Cinsiyetsiz olan bu bilmeyişin sonucunu nesillere aktarıyorlar bir de bilmeden. 

Ah ne vardı en başından beri renkleri ve sevgiyi tam anlamıyla öğrenmiş olsaydık.

Kadın değil erkek değil gören göz değil zihinden bahsediyoruz.

Ne güzel olurdu siyah ve beyaz dışındaki tüm renkleri biliyor olsaydık.

21 Ağustos 2020 Cuma

NAZIMLI MEKTUP

Tarihin, saatin önemi yoktur çoğu zaman. Önemli olduğu zaman zihnin bulanıklıktan berraklığa doğru gitmiştir.

Sana Nazım'ı aldım. Nazım aşk şiirleri yazmıyor her zaman ama şiirlerinde her zaman aşk var. 

Çok devrimci, en yürekli, en yürekten bir şair. O yüzden hep yalan geliyor. 

Hislerini derinden yaşayan ve bunu bir şekilde aktaran insan , o hislerin değişiminde ısrarcı olabiliyor. Gitmesinde ya da kalmasında çünkü o devrime inanması lazım, o değişime gitmeyi ya da kalmaya inanması lazım. Bu zamana keder yani, o değişim ateşli boşluğunda da sevmeye devam eder. Bu yüzden şairler hep yalancıdır. En çok yalan söyleyen şairlerdir. En güzelini söyleyen Nazım'dır. 

Bu işin drama kısmı ama Nazım'da anlam veremediğim şeyler var. Sevgi, devrim mücadele ne bilmiyorum. 

Sen de bir parça al.

Aşk kitaplarının almamamın sebebi hayatın işleyişinde  aşktan önce gelen şeyler var. Ama mühim olan şu ki "hayatın işleyişini aşkla yapmak" belki de bu yüzden Nazım seviyorum. Aşkla yazıyor en nefret dolu şiirlerini bile. Demem o ki sevgilim, Nazım hayattakilerin kendisi. Seni hayata karşı, hayattakilere karşı verdiğin, çalıştığım, mücadelenin içinde seviyorum. Belki eskisi gibi şairane değil ama içindeki aynı. 


"kıymet; 

gündüz için geceye,

barış için savaşa 

gerek vardır.

benim için sana. 

beraber kuracağız yeni dünyayı."

12.12.2018

16 Ağustos 2020 Pazar

KARGA

Dün bir kuş ile yarıştım,

Kimin yeneceği düşünüyordum, fark etti.

Su götürmez gerçek şu ki seni yeneceğim dedi gözleriyle.

Durdum ve gidişini izledim.

Daha önce hiç bu kadar güzel bir karga görmemiştim. 


22 Şubat 2020 Cumartesi

Helva



Kara bir tencerede kararasıya kadar pişermiş helva
Bilmeyene
Kaç ay döndü o helva olmayışından
Kaç defa bekledi varlığında.
Ah içi ile içlendi kaç defa şu yürek.
Kırmızı yanaklım deyip durdu da durdu

Tel tel olmuş saçına bir ömür
Temiz yüreğine bir ömür
Şu gözlerine bir ömür
Aldı da gitti bir ömür.
Kalan ben kaldım ben değil
Ben yok oldum bir ömür
Hasret sarar oldu aylar yıllar deviren
Kal kala bir helvanın hatırasında kaldı şu ömür.

Ah bilmeyenim kalbi nuru pak güzel-im
Ömür ömür dedik veremedim kendimden sana bir ömür
Ah bilmeyenim gözü Su güzel-im
Ömür ömür dedik aktı gitti senden habersiz
Vah ki bana güzel-im
Veremedi ömür, akamadı ömür kala kala kaldı helvanın hatrına.